Gemiler

Deniz hayattır, yaşamaktır onlar için. Kimi zaman uzaktan kimi zaman yakından selamlayarak birbirlerini, aynı hayat üzerinde seyr ederler. Seyrederler birbirlerini. Yan yana giderler kimi zaman da, hiç konuşmadan konuşamadan sessizce. Tıpkı insanlar gibi. Maviye dalarlar, kara görünsün istemezler bu yolculukta. İstedikleri varmak değildir çünkü yolculuktur. Fırtınaya yakalanmak isterler. Alabora olma ihtimaline rağmen, batacak olma ihtimaline rağmen, her şeye RAĞMEN isterler.

Hep mavi olmamalı yolculuklar. Kırmızısı da olmalı hayatın sarısı da yeşili de... Hatta simsiyah olmalı bazen. Öyle olmalı ki; güneş doğmaya başladığında kendiside doğuyor sanmalı insan.

Bir dalga vurmalı nerden geldiğini anlayamadan. Bir daha vurmalı, yan yatırmalı seni hayatın tam ortasına. Rotanı şaşırmalı, yoldan çıkmalısın. Hiç bir dümenin kalmamalı seni su yüzüne çıkaracak. S.O.S lerini duymamalı başka gemiler. Bütün hayallerin, hasretlerin, ümitlerin, acıların, sevinçlerin, sevdiklerin, yanlışların, doğruların, hepsi üst üste yığılmalı. En altta kalmalısın.

Bütün can simitlerini vermelisin, yüreğinde tutunduğun hariç. Öncekilerden daha büyük ve daha muhteşem bir dalga daha olmalı inandığın mutlaka. Ve doğrulmalısın. Öyle olmalı ki; kendini deniz sanmalısın.

0 yorum:


Share/Bookmark