Ah Osman Ah

Şu sokağa, taşındın taşınalı.
Bütün gözler, üzerine çevrildi.
El ayak dolandı, diller sürçüldü.
Düz ovada, bütün çamlar devrildi.

Evli olan, kocasını boşadı.
Değirmene, kovayla su taşıdı.
Kızlar bayram etti, dullar yaşadı.
Dört bir yanın, kuşatıldı çevrildi.

Öyle bir heybetli, duruşun vardı.
Bakışında, sanki şimşek çakardı.
Bütün kadınlar, kıvılcım çıkardı.
Dostluklar bozuldu, diller sivrildi.

Gömleğinin, bir düğmesi açıktı.
Kalplerimiz, ha çıkacak ha çıktı.
Sanki tüm kadınlar, birer kaçıktı.
Bütün tabular yıkıldı, devrildi.

Ah Osman ah, o endamın o cüssen.
Lime lime bölüşüldü, her hissen.
Millet birbirine düştü, bir görsen.
Ortalık, yangın yerine çevrildi.

Yanına yaklaşılmazdı, cakandan.
Sonunda, bir dilber tuttu yakandan.
Vazgeçmedin yinede fiyakandan.
Bütün düşler, aleyhine çevrildi.

Her gün başka güzel, elbet aşındın.
Yakalandın nihayet, sen kaşındın.
En sonunda, mahalleden taşındın.
Bütün suçlar üzerine devrildi.

Yıllar geçti, bir tek sen geçmez oldun.
Sırra kadem bastın, sanki kayboldun.
Sen hayata giden, kestirme yoldun.
Şimdi bu yol, barikatla çevrildi.

Ah Osman ah, beni serden geçiren.
Gözleriyle, serhoş edip içiren.
Geri dönme artık, kaçtı o tren.
Ümitlerle yüklü taşıt, devrildi.

Bak, yine hayalin karşımda Osman.
Bıyık altından gülüşün, o susman.
Artık çaresi yok, gelse de uzman.
Sensizliğim, kangrene çevrildi.

0 yorum:


Share/Bookmark