Sevgi Emanetçisi

Size birinden bahsedeceğim bu akşam. Hayatıma tesadüfen giren ama sevgisini dostluğunu tesadüfe bırakmayan, sevginin, paylaşmanın ne olduğunu ''ben biliyorum'' diyen insandan çok daha iyi bilen biri...

Sevgi emanetçisi onun adı bende. O bile bilmez bende ki adını. Bu yazıyı okuduğunda öğrenecek ama. Öğrendiğinde de ağlayacak bunu da biliyorum. Öyle duru gözyaşları var ki onun. Hani insanlar başkasının acısında kendi acısını yaşarlar ya, o sizin acınızda kendi acısını yaşamaz. Sizin acınızı yaşar!  Bu yüzden dupdurudur onun yaşları, şeffaftır. Eğer bir parça onu yaşayabilmişseniz, bilirsiniz neye ağladığını...

Ve güler hayata, evren en sevdiği sözcüktür. Eline geçen her şeyi evrene koyar! Bu yüzden çok dolu bir dünyası vardır. Evreni kendine aşık etmeyi becerebilmiş tek kadındır, kısaca...

Öyle sessiz bir sedası vardır ki, duyabilmek için çok sessiz olmanız gerekir yanında. Gürültüyü sevmez zaten, hele pabuç bırakanlardan nefret eder. Böyle biriyseniz hiç şansınız yok...

Bekardır ayrıca. Niye şaşırdınız, kolay mı böyle bir kadını taşıyabilecek erkek? Bir sözü hatırlatmak isterim; akıllı kadının başı, erkeğin omuzuna ağır gelir. Geniş omuzlu değil, güçlü omuzları olan erkeğin işi böyle kadını taşımak...

Fotoğrafa, resim diyene de çok kızar. Bu fotoğrafını twitter'dan çaldım usulca. Sanki, bırakın bu ayakları göndermesidir. Anlayana! Kalem olur söz olur, başladığı cümleyi tamamlayamayana!

Velhasıl...
Sırdaşım, arkadaşım, sevdiğim can dostum o.
Yüreğime serdiğim vefalı, has postum o.

0 yorum:


Share/Bookmark