Tanıdık Yabancı

İnsanları tanımak ne kadar zor. Hele bir insanı tanımak, insanları tanımaktan da zor! "O kadar çok insan tanıdım ki" diyenleri o kadar çok gördüm ki. Ben, maalesef aynı şeyi söyleyemiyorum tanıma konusunda. Ben, o kadar çok insan tanımadım ama tanıdıkça yabancılaşan çok gördüm...

Hani, bazı insanlar vardır, bazı insanların başucu kitapları gibidir. Evirir çevirir okuruz her gece. Yazanı bizizdir aslında o başucu insanlarını. İstediğimiz manayı yükler, beğendiğimiz yerin altını çizer, beğenmediğimizin de üstünü çizeriz. Ayracı, bıraktığımız yerde bulamayız hiç bir zaman. Çünkü uykuya daldığımızda, bir başkasının eline geçmiş ve cümlesini değiştirivermiştir usulca...

Bazı yerleri hep atlarız okurken. Ya sıkıcı buluruz ya da düşünmek istemeyiz, gözü kapalı bildiğimizi sandığımız başucu insanını. İşte ayrac tam da orda değişmiştir! Kaldığımız yerden, daha doğrusu kandığımız yerden devam ederiz okumaya. Kandığımız yer, tıkandığımız yerdir aslında. Bu duyguyu bertaraf edebilmenin tek yolu da bir harfle cümlenin yapısını değiştirip, kelimelere yüklenmekten geçer. Tıkanakana okumaya devam ederiz, kendimize yük olduğumuzu fark etmeden...

Bir gün başucumuzdan eksik etmediğimizi, ayakucumuza kendi ellerimizle bırakıveriririz. Şimdi o bizi yazmaya kalksa, ne yazar!? "Ayağa düşmek" değildir bunun anlamı. Ayağına gelmektir ama giden gitmiştir çoktan. Yazık değil mi...

Ölünün başucunda durulmaz. Ölümlünün başucunda durulur...










2 yorum:

zihni örer dedi ki...

her insanın özgün (kendine has) huyları bir başkasına göre giz ya da problem gibi olduğu doğrudur.

Bilirsin, problemlerin zorları cebirsel metodlarla çözülür. kaç bilinmeyen tarafı olursa olsun, onu çözmek için uygun olan yöntemi seçtiğimizde, çözülebilir. önemli olan, çözerken verilen süreyi aşmamak. işte o zaman güvenlik sorunuyla karşılaşıyorsunuz.
Ancak, bazı bilinmeyenler var ki, onu ancak zamana bırakırsınız, kızardıktan sonra kendiliğinden daldan düşer. insandaki bütün problemlerin çözülmesi de şart değil. bir önceki yazı yorumunda dedğim gibi, biri diğerinin tekrarı olmamak koşuluyla, biraz da esrarengizlik ve egzotik bir hava estirmesine fırsatı olmalı insanın.

Zeyno dedi ki...

Mutlaka "esrarengizlik olmalı" kısmına katılıyorum. Aksi halde heyecanını da kayber... Bağladıkça, çözülen. Çözüldükçe bağlanan bir düğüm gibi...


Share/Bookmark