Gidince Toparlanırız

Kalbimi en ücra köşeye kaçmış gizli gizli ağlarken yakaladım, perişandı! Üstü başı çizik, yaralanmış ve kırık içindeydi. Gözlerime ulaşamıyordum, dalıp gitmişti ve çok uzaktaydı. Allah'ım! Nasıl başa çıkacaktım... Önce gözlerimi çekip almalıydım daldığı yerden. Kalbime, "hiçbir yarana dokunma, bırak kanasın, o pis kan aksın dışarı" deyip var gücümle gözlerimin arkasından koştum...

Bir ağaç altında yakaladım, kıpkırmızı olmuşlardı. Dokundum ıslanmış kirpiklerime, daha çok ıslandılar dokununca... Bana bakıyorlardı, "niye izin veriyorsun buna" der gibi... Nasıl acımıştı içim o an! Nasıl bu kadar zalim olabilmiştim kendime aklım almıyordu...

"Gidiyoruz" diyebildim sadece ama çekip alamıyordum gözlerimi... "Nasıl toparlanacağız
¿" der gibi baktılar... "Gidince toparlanırız" diyebildim. Sanki son nefesimi bu söz için harcamıştım... Yapmalıydım, başarmalıydım ama nasıl¿ Bir anda olamazdı ama bir anıyla mümkündü belki... Hatıra ormanının tam ortasındaydık, ne kadar güzel yaşanmışlıklar varsa, hepsi etrafımızda dönüyordu. Aklım, tüm gücüyle yanımdaydı... "Kötüleri bul ve önlerine koy. Burdan uzaklaşabilmenin yolu bu" dedi...

Buldum! Buldukça, diğerleri de geldi... İyi anılar teker teker ve yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayıp, anlara terk ediyordu... Belki bir daha görüşemeyecek olmanın hüznüyle...

Gözlerimi alabilmiştim ama kalbim, onu nasıl tedavi edecektim... Başka bir acıyla mı? Hayır hayır! O iyileşene kadar dokunmayacaktım ona. Şifayı yine kendinden bulacaktı, başka bir kalpten değil... Kendime diz çöktüm ve ellerimi avuçlarımın içine alıp; "ben, beni çok üzdüm... Kalbim, gözlerim, ruhum; beni affedin! Ben, beni seviyorum" deyip ayağa kaldırdım omuzlarımdan tutup... Sımsıkı sarıldım kendime...

Elimdeydim artık... Yağmur başladı! Gitmeliyim...



 

























0 yorum:


Share/Bookmark