Her şeyin bir zamanı var bu hayatta... Gelmelerin, gitmelerin, durmaların, beklemelerin, dönüşlerin, başlangıçların ve bitişlerin. Bu yüzden sınır koymamalı yaşanacaklara. Çünkü olduğu gibi yaşanıyor her şey, istediğin gibi değil...
Gitmek istediğinde durmak, durmak istediğinde ise gitmek arzusu... Kalmaman gereken yerde bahaneler bulmaya çalışmak; gitmemen gereken yerde ise mazeretler bulup kapıyı bile örtmeden kaçmak...
Akıntıya kürek çektiğini bile bile kendine karşı koymak; yalana yüz vermemek sanmak, yalanı kabullenmemeyi... Oysa, kabullen; kucakla, karşı koyma. Çünkü seni gerçeğin kıyısına o yalan çıkaracak. Ama olmaz.. Neden¿ Çünkü her şeyin bir zamanı var bu hayatta...
Kum saatinin dolu tarafı mı gösterir zamanı, boşalan tarafı mı? Benim için boşalan tarafı. Tüm yaşanmışlıkları döküp, yenilerini yükleme zamanını gösterir bana... Ne varsa, gecenin kuytusuna döküyorum ben de şimdi. Kürekleri bıraktım artık... Olanca gücümle sarıldığım yalan, gerçeğin kıyısına sürükleyip çıkardı beni saçımdan çeke çeke... Ah!
Kıyımdayım...