
Sevaplarımı da, günahlarımı da biliyorum. Defterim var ve kendi ellerimle yazıyorum, elim hiç titremeden hem de. Vicdan terazisinin, hile ayarı yok! Ne koyarsan onu tartıyor.
Uzağa değil usta, öteye hep öteye gitti. Yalnızlığı ondandır.
Özdemir Asaf
Kendimi ne kadar çok ötelemişim meğer. Ne kadar uzaklara gidersem gideyim, bakışlarım benden daha uzaklara gitmiş hep. En çok kendime kırılmış, kendime küsmüşüm. "Sen hala akıllanmadın kızım" diyenlere, gülmüşüm bir de en çok. Akıllanmak, sana davranıldığı gibi davranmak mıdır? Kazık atana kazık atmak, aldatanı aldatmak, ihanet edene hain olmak mıdır? Farkım nerde o zaman!?
Kusursuz değilim elbette, haşa! İnsanım. Saymaya kalksam, kusuratlarımı defterler almaz. Sadece şu kadarını bilmeniz yeterli; affedememek ve unutamamak! Kırılan herhangi bir eşya, tamir olduğunda nasıl eskisi gibi olamıyorsa, kırık kalpler de öyle. İnsan, en çok sevdiğine kırılmaz mı? İşte bu yüzden...
İçimdeki çocuk, düştü! Dizeleri kanıyor yine...
İçimdeki çocuk, düştü! Dizeleri kanıyor yine...