e-Mektup


Bugün 01 Nisan değil. 04 Temmuzda da değildi, sadece içimdeki o küçük delişmen kız çocuğuna söz dinletememiş hangi masalı anlatsam da avutamamıştım.

Biz oyun oynardık seninle, bis olmadan evvel. Ve o oyun bir erkek çocuğunu getirdi bana. O küçük kız çocuğunu sen de çok iyi tanıyorsun. Komşusunun bahçesinden çaldığı elma, bayram sabahı giydiği cicileriydin sen, o cimcime kızın. O ise yavaş yavaş gözlerinin alıştığı bir karanlık, seyrederken kendini içinde bulduğun Oscarlık filmin jöndamıydı.

O kız çocuğu ile O erkek çocuğu, an geldi bocaladı zamanın hızında. Çünkü hayalleri büyüktü. Kağıttan gemiler taşıyamıyordu onları artık. Büyümek istediler herkese ve her şeye inat... Büyüdüler ama şimdi sığamıyorlar o bahçeye. Gemileri bir türlü demir alamıyor kıyıdan.

Ben, bende ve sende ve de bu evrende ne kadar olduğumu çok iyi biliyorum. Ve bu yolculukta durağın neresi olacağını bilemiyor olmam, yanımda yol arkadaşı olman isteğime engel değil. Bunu da biliyorum... İstediğim de durak(lamak) değil zaten...

Yeniden silbaştan... Öncelikle yol arkadaşlığı adına, yanıtlar mısın yanıtlamaz mısın bilemiyorum içimdeki o muzur kız çocuğunun sana yazdığı bu mektubu ama orada olduğunu bilmek hala beni mutlu ediyor...

Ne demiştim 04 Temmuz 01 Nisan değildi. Bugün de değil. Bugün 06 Temmuz ve o muzur cimcime kız, kalemi ellerime tutuşturup bu mektubu yazdırdı bana... Ve bu eli ister tut ister tutma. Sana uzattım bugün...

Seni seviyorum...

0 yorum:


Share/Bookmark