Hazırım HAYATım

En (u)mutsuz olduğum anda bile ne kadar (u)mutlu olduğumu farkettim. Neydi beni böyle kılan? Kaygılanmak için onca sebebim varken, kayıtsız kalabiliyor ve gülümseyebiliyorum. Yirmili yaşları geride bırakalı yirmi sene oldu. Dil bile söylediğinde zorlanırken, ben nasıl oluyorda zorlanmıyorum.

Polyanna'da değilim, çünkü çok mutsuz ve şikayet ettiğim günlerde oluyor hayatta. Çocuk aklımla da hep kızmışımdır Polyanna'ya, her zaman mutlu yaşadığı için. Hayır kıskandığımdan değil, mutlu bir çocukluk geçirdim ben. İnandırıcı gelmediğinden belki. Belki de insan hep aynı hissetmemeli hayatı diye düşündüğümden olsa gerekti. Şimdi düşündüğüm gibi.

Rutinliği sevmediğimi ilk farkeden ve farketmeme sebep olan değerli insan Aptullah Şahin'di. Yirmili yaşlarımda ilk profesyonel tiyatro hayatına atıldığım tiyatronun (Nokta tiyatrosu) kurucusu ve oyuncusu Aptullah ŞAHİN.



Turne sırasında her akşam, çoğunu yiyemediğim hatta yiyemiyeceğimi de bildiğim halde farklı tercihler yapmam sonucunda bana dönüp; "tekrarlamayı sevmiyorsun bunu sofranda görüyorum" dedi. Bu sözle bana giden yola ilk adımı atmıştım.


Evet, ben tekrarlamayı sevmiyorum hiçbir şeyi. Aynı yerde uzun süre kalamıyorum, aynı koltukta yıllarca oturmadım mesela. Yeninin yerine eskisi bile gelse mutlu ediyor beni, farklılık getirdiği için.


Zaman zaman, kalbimin yerini değiştirmem mümkün olsaydı diye düşünüyorum. Acıdığında hep sol yanımız yerine, arada sırada sağ yanımız acısa nasıl olurdu.


Düşünün, fiziksel darbeyi hep aynı yere alıyorsunuz. Bir müddet sonra travmanın uyandırdığı refleks sonucu şok! Kalp nasıl dayanıyor dersiniz. Hiçbir şey sürekli yaşanmadığından olabilir mi? Evet acılarla besleniyor, beslendikçe büyüyor, büyüdükçe öğreniyor, öğrendikçe de güçleniyor.


Şu anlar kendimden çok sıkıldığım anlar mesela. Belli ki değiştirmem gereken bir şeyler var. Düşüncelerimden başlayabilirim buna. LOWELL’in sözünü hatırladım; "düşüncelerini değiştirmeyen aptallarla ölülerdir" demiş. Yaşadığımın farkındayım.
En (u)mutsuz olduğum anda bile neden bu kadar (u)mutlu olduğumu anladım. Kendimi hiçbir şeyle takas etmiyorum çünkü.

Her şeyi değiştirebilirim ama duygularımı asla! Çünkü sezgisel anlayışta hisler ve duygular büyük rol oynar. Farkında olursak hayatla oynarız, farkında olmazsak hayatımızla oynarız.

Ben hazırım hayat'ım...

0 yorum:


Share/Bookmark